Damar Cerrahisi

Hastalarımızda temel damarsal problem tanımlandıktan sonra ilk hedefimiz daima robotik damar sistemleri ile  ameliyatsız tekniklerle müdahale edip, kan akımını açmaktır. Fakat  bize başvuran hastalarımızın yaklaşık dörtte birinde bu uygulamalar yeterli olmayabiliyor. Hatta  hibrid – Kombine işlemler gerekebiliyor.

Açık cerrahi işlemleri de artık çok küçük kesilerle, hastamız uyanıkken ve ağrı acı hissetmezken yapılabiliyor. İşlemler esnasında özellikle hastamızın konforuna en üst seviyede önem veriyoruz. Uygulama esnasında atardamarın veya toplardamarın tıkanma noktası  öncesi seviyede 5-10 cm kesi ile damarın açık olduğu ve güçlü atardamar nabız atımı alınan bölgeyi hazırlıyoruz. Daha sonra atardamarın tıkanıklık sonrası tekrar açık olan bölgesini bulup hazırlıyoruz. Bu iki kısa kesi arasında bir tünel hazırlayıp bu tünelden de hazırladığımız hastamızın kendi damarını deri altından veya belli kas grubu arasından geçiriyoruz. Sonuçta; 2 tane 10 cm’lik cerrahi alanda bir serbest damar ucu ve 2 tanede boru şeklinde hastamızın kendi atardamarı oluyor. Buralarda aynı su tesisat borularını birleştirir gibi, özel büyüteçli gözlüklerle ve saç kalınlığında dikişlerle uç uca damarları birleştiriyoruz ve böylece normal tıkalı damardan akamayan temiz kanı, yeni oluşturulan bu boru şeklinde köprü damardan ilerleyip, uzak bacak ya da kol bölgelerine ulaştırabiliyoruz.

En sık yaptığımız cerrahi işlemler;  Femoro-popliteal Bypass ( Kasık atardamarı ile dizüstü atardamar arası köprüleme), İliofemoral Bypass ( Karın alt kısmındaki ana atardamarla kasık atardamarı arası damar köprüsü oluşturma), Femoro-tibial Bypass ( Kasık atardamarı ile dizaltı atardamarı arasında ek damar ile köprü oluşturma,  Aorto-femoral  Bypass ( Karındaki ana atardamar ile kasık atardamarı arasında damar köprüsü oluşturma)   ameliyatlarıdır.

Damar Cerrahisi'nde Sık Sorulan Sorular

Damar Ameliyatının riskleri nelerdir ?


Ameliyatlar sonrası, kanama, enfeksiyon, takılan damarın erken dönem tıkanması, ameliyat yerlerinde geçici morluklar gibi bulgular olabilir.


Damar Ameliyatları Riskli Midir ?


Damar Ameliyatları dünyadaki en riskli ve zor ameliyatlardandır. Birçok bilimsel çalışma göstermiştir ki; Damar cerrahisi hastaları, Kalp ameliyatı olan hastalardan bile daha riskli hastalardır. Bu nedenle işlemin yapılacağı merkez ve yapan cerrah ve ekibi çok büyük önem taşır. En az konusunda 20 yıl tecrübeli ve sadece atardamar ve toplardamar cerrahisi ile uğraşan  tecrübeli doktorlar tarafından yapılmalıdır. Dr Denton Cooley hocamızın şu sözü çok anlamlıdır : ‘’ Bazen ameliyatı yapan cerrah, hasta için, hastalığın kendisinden daha büyük bir tehlikedir.!!’’


Damar Ameliyatından sonra iz kalır mı?


Damar cerrahi ameliyatlarında kesileri 5 -8 cm olarak ve deri kıvrımlarına paralel olarak yaptığımızdan, çok yakından bakılmadıkça, yara izi gözükmez.


Damar Ameliyatında Kanama çok olur mu?


Damar cerrahisi ameliyatlarında kanama olasılığı her zaman vardır. Hastalarımızda ameliyat dönemi kan sulandırıcı ilaçlar da verdiğimizden, ameliyat yerlerinde hafif sızmalar olabilir. Genellikle yeni teknikler sayesinde artık çoğu hastamızda kan ürünü kullanmaya gerek kalmadan işlem yapabiliyoruz.


Damar ameliyatı kaç saat sürer ?


Hastamızın damar yapısına, kilosuna, ek hastalıklarına bağlı olarak değişmekle beraber, rahat bir işlem yaklaşık 1-2 saat arası, zorlu bir işlem de 3-4 saat kadar sürebilir.